Nurol Makina'da Sürdürülebilirlik
- KalDer Ankara
- 23 Mar
- 4 dakikada okunur
Nurol Makina olarak kurulduğumuz 1976 yılından bu güne kadar savunma sanayine verdiğimiz katkılar ve edindiğimiz başarılı sonuçlar aslında değer zincirimizde yer alan müşterilerimizden tedarikçilerimize kadar tüm paydaşlarımızla ortak bir değer yaratma çabamızın bir sonucudur.
Nurol Holding çatısı altında 2018 yılında “katılımcı” statüsü ile dahil olduğumuz Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne ve sözleşme kapsamındaki temel ilkelere uygun davranacağımıza dair taahhütte bulunduk. Sürdürülebilirlik temel ilkeleri ve faaliyetlerimiz arasındaki uyumun en üst seviyede olması içinse bu konunun tüm çalışanlar tarafından öğrenilmesi ve içselleştirilerek bir kurum kültürü haline gelmesi gerekliliğinin bilinciyle stratejik hedeflerimize entegre ettik. Sürdürülebilirlik çalışmalarını risk/fırsat yönetimi faaliyetleri ile güçlendirirken, entegre yönetim sistemleri ile de desteklenmesini güvence altına aldık. Bu kapsamda ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001:2015 Çevre Yönetim Sistemi, ISO 45001:2018 İSG Yönetim Sistemi sertifikalarına sahibiz. Bunun yanısıra KalDer’den aldığımız ISO 22301:2019 İş Sürekliliği Yönetim Sistemi eğitimi ile kurum içi farkındalığı sağlamayı amaçladık.
Günümüz dünyasında anlıyoruz ki bir kurumun odak noktası sadece finansal büyüme değil, aynı zamanda “insan” ve “toplum yararı” kavramlarının tamamı olmalı. Bu nedenle, etik, ahlaki değerler, çevre, bilinçlenme ve eğitim gibi sürdürülebilirlik faktörleri ön plana çıkıyor. Nurol Makina olarak amacımız sadece bir araç üreticisi olmak değil, kullanıcılarımızın ihtiyaç duyduğu gelişmiş faydalı yükler ve algılayıcılar içeren ve etrafındaki diğer sistemler ile etkileşim içinde üst mimaride tasarlanmış görevi yerine getiren bir çözüm evi olmaktır.
Sürdürülebilir büyümenin bir parçası olarak başta AR-GE faaliyetlerini ve yüksek teknoloji ürünlerini görüyoruz, bu sayede gerçekleştirdiğimiz ihracat ile de ülke ekonomimize katkıda bulunuyoruz. Son 5 yıldaki tüm faaliyetlerimizde odaklandığımız 4 temel ilke bulunuyor; “7: Erişilebilir ve Temiz Enerji”, “8: İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme”, “9: Sanayi, İnovasyon ve Alt Yapı” ve “12: Sorumlu Tüketim ve Üretim”. Bu doğrultuda sürekli iyileştirme, inovasyon, dijitalleşme ve ürün geliştirme stratejik hedeflerimiz ile korunuyor ve bu kapsamda yatırım faaliyetleri gerçekleştiriliyor. Kaynak Robot Yatırımı, Rotatör yatırımı, Delikli Esnek Fikstürleme ve Spektrometre Yatırımı bazı örnek projelerimizdendir.
İçinde bulunduğumuz pandemi döneminde iş dünyasını etkileyen pek çok olumsuzluğa rağmen iş sürekliliği kapsamında aldığımız aksiyonlarla faaliyetlerimizi başarıyla devam ettirerek tüm paydaşlarımız için değer üretmeye devam ettik. İş sürekliliği ile ilgili aldığımız eğitimin bir çıktısı olarak bu süreci başarıyla yönettik. Kritik süreçlerimizi belirleyerek iş sürekliliği komitemizi oluşturduk. Olağanüstü hal planları hazırlanarak risk tabanlı bir aksiyon yönetim süreci geliştirdik. İlerleyen zamanlarda da İş Sürekliğine yönelik sertifika almayı hedefliyoruz.
Pandemi koşulları yüzünden öncelikli konumuz haline gelen İş Sağlığı ve Güvenliği faaliyetlerinin haricinde çevresel etki azaltma çalışmalarımızı da aynı önemle sürdürdük. Örnek vermek gerekirse 2020 yılında başlattığımız “Sıfır Atık” projesi kapsamında atıkların daha doğru ayrıştırılarak geri dönüştürülebilen atıkların daha etkin toplanması için yapılan çalışmalar başarıyla sonuçlanarak 2021 yılında Ankara Valiliği, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından sıfır atık belgesini almaya hak kazandık. Bunun yanısıra çevre risklerimizi yönetmek için oluşturduğumuz çevre performans kriterleri için havaya emisyonu, suya ve toprağa bırakılan kirleticileri, enerji kullanımı, enerji salımı (ısı, gürültü, ışık vb.), atık, hammadde ve doğal kaynakların kullanımı, vb. parametreler değerlendiriliyor.
Sürdürülebilir iş modelinin gelişmesinde iklim krizinin itici gücü olduğunun bilinci ile düşük karbon ekonomisi için gerekli araştırmaları ve yatırımları yapıyoruz. Enerji tüketimini azaltma ve iyileştirme hedefimiz doğrultusunda LED olmayan ampüllerin LED ampüllerle değiştirilmesi, merkezi havalandırma ve iklimlendirme uygulamalarına geçilmesiyle enerji tasarrufu gerçekleştirdik. Enerji tüketiminin fabrika genelinde belirlenen lokasyonlarda canlı olarak izlenebilir hale getirilmesi için ise dijitalleştirme yatırımlarını hayata geçirdik. Su tüketimini azaltmak adına, yeşil alan sulama işlemleri için özellikle akşam ve havanın serinlediği saatlerde yapılacak şekilde planlama yaparak, ağaç ve çiçekler için damla sulama sistemi kullanarak su tasarrufu sağladık.
En önemli kaynağımız olan çalışanlarımız için görev tanımları dahilinde, teknik bilgilerini artırmak için gerekli görülen teknik eğitimler planlıyoruz. N-Masters adını verdiğimiz program ile çalışanlarımızı ilgi duydukları konular dahilinde gruplara ayırarak, alanında uzman öğretim görevlileri ile akademik bir çalışmaya dahil ederek çalışanların akademik kulvarda gelişimini sağlaması ve alanında uzmanlaşmış birer iç eğitmen olarak kurum kültürüne katkı sağlamasını güvence altına alıyoruz. Ayrıca “Yönetici Eğitim Programı (YEP)” ile her yıl belirlenen çalışanlar için, liderlik becerilerini geliştirmeye yönelik programı gerçekleştiriyoruz. Eğitim programının bir çıktısı olarak, sonrasında gerçekleştirilen vaka çalışmaları ile teorik bilginin sahaya yansıtılmasını sağlıyoruz.
Nurol Makina olarak sürdürülebilir iş modelini sürdürülebilir büyümenin anahtarı olarak görüyor bunun da ancak kapsayıcı ve etkin bir risk/fırsat yönetimi ile mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Bu kapsamda proaktif bir yaklaşımın sergilenmesi ve fabrikadaki her ilgili paydaşın risk ve fırsatlardan haberdar olması öncelikli konularımız içerisinde yer alıyor. Risk/fırsat ölçüm ve değerlendirme parametrelerinin standartlaştırılması ve süreklilik yaklaşımı ile raporlanması amacıyla Şirket İçi Yazılım Aracı, Süreç Risk ve Fırsat Değerlendirme Modülü kullanılıyor. Bu sayede; sağlık, güvenlik, çevre, iş sürekliliği, izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik kavramlarını dikkate alacak şekilde yönetiliyor.
Sürekliliğin yalnız değil paydaşlarımızla birlikte yakalanabilecek bir başarı olduğunu birçok kez deneyimledik. Geldiğimiz bu noktada paydaş iletişimini bizim için bir gereklilik olarak nitelendirebiliriz. Yardımcı sanayilerimize verdiğimiz eğitimler, çalıştaylar, fuarlar sayesinde paydaşlarımızın görüş ve fikirlerini değerlendiriyoruz. Buradan edindiğimiz bilgiler ile hem sürekli iyileştirmeye hem de strateji geliştirmemize girdi sağlıyoruz.
Geleceğin şirketleri arasında yer almak aynı zamanda sürdürülebilirlik pratikleri geliştirmek adına teknolojinin ve dijital dönüşümün en büyük kaldıraçlarımız olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz yenilikçi çalışmalarla sosyal, çevresel ve ekonomik gelişime desteğimize bugüne kadar olduğu gibi gelecek yıllarda da azimle devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemlerde kullanıcılarımızın bakım, onarım ve teknik kabiliyet deneyimlerini arttırmak için sanal gerçeklik teknolojilerini hayata geçirecek, enerji yönetimi ile ilgili yeni dijitalleşme yatırımları yapacak, tüm araçlarımızda NATO pazarımıza uygun NGVA elektronik mimarisini geliştirecek ve üreteceğimiz yeni araçlarda teknolojinin bize yarattığı imkanları güncel biir üretim yaklaşımı ile kullanmaya devam edeceğiz.
Sürdürülebilirliğin iş ve yaşam kalitesine doğrudan etkisinin bulunduğu bir dünyada sürdürülebilir üretim ve tüketim yolları bulmak şirketlerin yararına olacaktır. İleride özellikle çevre kirliliği ve enerji kaynaklarının verimsiz kullanılması dolayısıyla bazı sorunların çıkabileceğini öngörüyoruz. Bunları azaltmak adına ülkelerin erişilebilie güvenilir ve sürdürülebilir enerji kullanımı için iş dünyası çevre ve enerji verimliliğini ön plana çıkarmalıdır. “İnsana Yakışır İş” tabiriyle herkesin üretken olabileceği, iş yeri güvenliğinin sağlandığı, daha fazla kişisel gelişim ve sosyal entegrasyon bulunan iş fırsatları yaratmalıdır. Üretimlerinin ve yenilikçi yaklaşımlarının sürdürülebilir olmasını sağlayacak standartlar oluşturup uygulanmasını desteklemeli ve bunun çevre ve toplum üzerindeki etkisini iyi analiz etmeliler.
Sonuç olarak bir işi standartlarına uygun gerçekleştirebilirsiniz ancak başarı ve fark istiyorsanız her zaman standartların üzerinde sürdürülebilir işler yapmanız gereklidir. Bu konuda bizlere düşen ise yeni rotalar çizerek mümkün olan en yüksek katkıyı sağlamaktır.
Comentários